Düşüncenin Arkagürültüsü/Mırıldanmalar kitabından
Dün vardı, bugün yok…
Bu duygunun en radikal hâlidir ölüm…
Bir varlığın bir süre doldurup sonra boşalttığı mekân; baştan beri boş olan mekândan farklıdır. Bir varlık, önceden bulunduğu bir mekânı tamamen boşaltamaz; geride birçok iz bırakır. İşte artık orada olmayan varlığın artıkları, o mekânın niteliğini değiştirir. Önceden dolu olan boş havuz, önceden insanların yaşadığı terk edilmiş ev, kışın turistik bir yaz oteli…
Önceden diriliğin çeperlerine sığmadığı bir yaşlı…
Önceden pürüzsüzken şimdi buruş buruş olmuş bir el…
Önceden yaşamış bir ölü…
Önceden içinde canlı olduğu kesin olan bir iskeletin yattığı bir mezar…
Uzun süre kaldığı yerden alınmış sehpanın bıraktığı iz…
Az önce ölen bir hastadan kalan bütün eşya toplandıktan sonra odada kalan o tanımlanamaz iz…
Varlıkların mekâna bıraktığı izler birbirine karışmaz; 100 yıl öncekinin izi ile 10 yıl öncekinin izi yan yana, sırt sırta, iç içe durur.
Comments