Toplumsal süreçlerin logaritmik bir yanı vardır; süreç bir kez başladığında mantıksal sonuçlarına doğru hızla ilerleme eğilimindedir. Bir ideoloji topluma bir kez verildiğinde onun nerede duracağını hiç kimse önceden kestiremez.
Toplumsal bir sürecin henüz çoğunluk oluşturmamış “öncü” ya da “marjinal” kesimi çoğaldığında derhâl norm hâline gelir ve hızla yeni “marjinal”ler oluşturur. Bu süreçler “normal” ve “marjinal”lerin hızla değiştiği süreçlerdir.
Örneğin bireylerinin çoğunun X dinine mensup ancak düzenli ibadet edenlerin azınlıkta olduğu bir toplumu sistematik olarak dinselleşmeye tabi tutar ve herkesin X dinine inanmasını dayatırsanız kısa sürede o dinin tanrısına ibadet edenler çoğalacaktır. Bu durumda “X dinini kabul edenler için ibadet zorunlu olsun” diyenler hâlâ marjinaldir. Sürecin ilerleyen aşamalarında “X dinini kabul eden herkes için ibadet zorunlu olsun” demek de norm hâline geldiğinde bu toplumdaki örneğin “X dinine inanmayanlar öldürülsün” diyenler marjinalliğe oturur.
Böyle süreçlerde hiçbir “marjinal”, “marjinal” olarak kalmaz; her marjinalin norm hâline geleceği bir zaman mutlaka olacaktır. Süreç bir kez kendini örgütleme aşamasına ulaştığında artık gidebileceği en son noktaya kadar ilerleyecektir.
“Bir daha fazlası” mutlaka vardır ve sürecin bütün dinamiği bunun üzerinden akar. Hep bir daha fazlası mutlaka bulunur; yoksa üretilir.
Yalakanın daha yalakası…
Yobazın daha yobazı…
Aptalın daha aptalı…
Alçağın daha alçağı…
“Fazla”, “daha fazla”nın ardına takılır; sonra her ikisi “daha da fazla”nın peşinden sürüklenir.
“Fazla”, bir kez oluşursa, miktarını gösteren başındaki “daha”, giderek uzar, derinleşir, uçurumun dibine düşene kadar fazlayı pekiştirir.
*
Bu tür süreçlerin değişmez kuralı ise şudur:
Dominoya ilk dokunan, mutlaka dominonun altında kalır. Süreci ilk başlatan, süreci yönetemez; süreç kısa sürede kontrolden çıkar. Başlatanlar, kendi ürünleri tarafından tasfiye edilir. Topluma radikal bir düşünceyi/inancı dayatanlar, kısa bir süre sonra bu düşünce/inanç tarafından düşman ilan edilir. Bu Frankenstein yasasıdır ve logaritmik süreçlerle Frankenstein yasası daima iç içe işler.
Tarihte Frankenstein yasası sanıldığından çok daha yaygın görülen bir yasadır.
Her sistem, kendi ürettikleriyle önünde sonunda karşılaşır ve her sistem kendi ürettikleriyle yıkılır.
Düşüncenin Arkagürültüsü/Mırıldanmalar
Comentarios